Çin Otosansürü

Çin rejimi internet sansür çalışmalarına ilk olarak 1998 yılında başladı…

1944 yılından günümüze 70 milyondan fazla Uygur Türk’ünü katleden “Kızıl Çin” rejimi yeni bir diktatöryaya imza attı!

Çin yönetimi, uyguladığı politikaları, kendi halkının dahi eleştirmesine izin vermiyor.

Çin Siber Uzay Dairesi (CAC) tarafından hazırlanan düzenlemeye göre, internet sektöründe faaliyet gösteren firmaların, öneri algoritmalarında Çin devlet politikaları ile ilgili olumsuz yorumlara yer verilmeyecek ve sadece olumlu yorumlar ön plana çıkartılacak…

Yapılan düzenlemeye göre internet ortamında; devlet sırlarını ifşa eden, ulusal güvenliği, ulusal bütünlüğü tehdit edip bozmaya çalışan ve devlet otoritesini zayıflatmaya yönelik yorumların kesin olarak engellenmesi isteniyor. Bu demek oluyor ki, Kızıl Çin rejiminin politikalarını kimse eleştiremeyecek…

Kararın yıldız futbolcu Mesut Özil’in Doğu Türkistan’da yaşanan katliamla ilgili yaptığı paylaşımdan sonra alınması dikkat çekici. Bu da demek oluyor ki Çin devleti, Uygur Türklerine uygulanan asimilasyonun duyurulmasından rahatsız.

Özil’in yaptığı paylaşımdan sonra Pekin yönetimi, PES 2020’nin Çin versiyonundan Mesut Özil’i çıkarmıştı.

Çin rejimi internet sansür çalışmalarına ilk olarak 1998 yılında başladı…

11 Temmuz 2003’de vatandaşlarının hangi siteye girip, hangisine giremeyeceğini belirlemek için “Great Firewall of China” (Çin Güvenlik Seddi) adını verdikleri güvenlik duvarını devreye almışlardı. Bu sistem sayesinde girilmesini istemedikleri yabancı siteleri yasakladılar ve yurt dışı internet trafiğini yavaşlattılar.

2006 yılında başladıkları “Altın Kalkan Projesi” (Golden Shield Project) ile kapsamı daha da genişleterek; veri güvenliği, ses ve yüz tanıma, video takip, kapalı devre televizyon, kapalı devre güvenlik kamerası, kredi kartı alışveriş kayıtları ve internet gözetim merkezi kurarak ülkelerine gelen yabancıların girdiği internetten tutun da, yaptığı alışverişten, kaldıkları otel odasındaki kullandıkları internetten, güvenlik kamera kayıtlarına kadar hepsini takip etmeye başladılar.

Çin Merkez Televizyonu (CCNA)’na göre Altın Kalkan Projesi için 800 milyon dolardan fazla para harcanmış ve takip için 30 binden fazla polis görev yapıyormuş.

Hatta 2007 yılında düzenlenen “Şangay İşbirliği Örgütü” toplantısında güvenlik nedeniyle ülke genelinde gelen/giden e-postaları bile takip ettikleri iddia edilmekte.

Çin’in kendisi için ürettikleri sosyal medya uygulamaları haricinde, global uygulaması olan TikTok ülkemizde de faaliyet göstermekte. Genelde genç kullanıcıların tercih ettiği bu uygulamaya özellikle ebeveynlerin dikkat etmesi gerekiyor.

Nisan 2019’da Hindistan Yüksek Mahkemesi, TikTok uygulamasının, kültürel bozulmaya yol açtığını, pornografiyi teşvik ettiğini ve çocuk kullanıcıların cinsel istismarlardan etkilenebileceğini belirterek, kalite kontrolünün yetersizliğinden dolayı yasaklayıp, App Store ve Google Play’den kaldırmıştı. Uygulama yasaklandıktan sonra, günde 500 bin dolardan fazla zarar eden TikTok, bundan sonra uygunsuz içerikleri kontrol eden bir algoritma geliştirip, içerik kontrollerinin daha hassas yapılacağını belirterek yasağı kaldırttı.

Geçtiğimiz günlerde ABD Donanması, TikTok uygulamasının ulusal güvenliklerini tehdit eden bir unsur olduğunu öne sürerek, hükümet tarafından verilen cep telefonlarında kullanılmasını yasakladı.

Hem ulusal güvenliğimiz açısından hem de kültürel bir yozlaşmanın önüne geçmemiz açısından TikTok içeriklerini denetleyecek bir yapı kurulmalıdır…

Kağan KAYA

02.01.2020 tarihinde gazeteciler.com’da yayınlanmıştır.
Exit mobile version